Overblog
Suivre ce blog Administration + Créer mon blog
7 mai 2018 1 07 /05 /mai /2018 08:15

Cette semaine, la médiathèque arbore les couleurs de l'Italie, en attendant la soirée DOLCE VITA du vendredi 11 durant laquelle les club de danse, de musique et de créations mettront à l'honneur la patrie de Dante, Botticelli et Da Vinci...

La vita è bella...
La vita è bella...
La vita è bella...
La vita è bella...

Et en diffusion au rez-de-chaussée toute la semaine l'un des films préférés de vos médiathécaires : LA VITA È BELLA de Roberto Benigni.

La vita è bella...
La vita è bella...
Partager cet article
Repost0
25 janvier 2017 3 25 /01 /janvier /2017 07:26

Profitez des vacances pour aller au cinéma voir ''Ma vie de courgette'' (en audio français, sous-titré en turc). Ce film d'animation du réalisateur suisse Claude Barras vient tout juste d'être nominé aux Oscars dans la catégorie "meilleur film d'animation". Les critiques sont en général très élogieuses, et tout le monde peut voir ce film, les petits comme les grands.

Madame Christelle a profité de sa sortie dans trois salles d'Istanbul (Beyoğlu Sineması - Moda Sahnesi - AFM Akmerkez) pour le découvrir enfin ! Comme il se doit, elle a été très émue et son petit garçon (6 ans) a pleuré aussi !

Sinemalarda ….. Kabakçığın Hayatı / Au cinéma en ce moment ... Ma vie de Courgette
Sinemalarda ….. Kabakçığın Hayatı / Au cinéma en ce moment ... Ma vie de Courgette

De quoi parle le film ?

''Icare, un enfant que tout le monde appelle «Courgette», est élevé par sa mère, alcoolique. Quand celle-ci meurt accidentellement, il est placé dans un foyer pour enfants. Dans l'établissement, le petit garçon apprend à se faire des amis, qui ont tous connu comme lui une enfance difficile. Ahmed, Jujube, Alice et Béatrice sympathisent avec Courgette, mais Simon, le rebelle du groupe, tente d'imposer sa loi au garçon. L'arrivée de Camille chamboule une fois de plus la vie du foyer. La petite fille, malicieuse, ne laisse pas Courgette indifférent, même s'il n'ose pas tout de suite l'avouer... ''

''9 yaşındaki Kabak sevimli bir çocuktur. Alkolik annesinin ani ölümünden sonra, yardımsever bir polis memuru olan Raymond tarafından kendi gibi zor bir çocukluk geçirmekte olan yaşıtlarının olduğu bir yetimhaneye götürülür. Sıkı bir bağ kurduğu komiser Raymond, yeni evine alışmakta güçlük çeken Kabak’ı sık sık ziyaret eder. Ancak yeni evine hızla alışan Kabak kendine ait yeni bir aile bulmayı başaracaktır… ''

Pas encore convaincu(e) ? Cette bande-annonce devrait définitivement vous donner envie de courir le voir :

Bientôt à la médiathèque, l'album tiré du livre, dont vous pouvez découvrir les premières pages ICI.

Et si vous avez vu ce film, écrivez un petit commentaire !

Partager cet article
Repost0
11 mars 2014 2 11 /03 /mars /2014 13:57

Ekumenopolis-poster.jpg

 

'Ekümenopolis,1967 yılında Yunanlı şehir plancısı Constantinos Doxiadis tarafından ortaya atılan, günümüzün kentleşme ve nüfus artışı hızları göz önüne alındığında, gelecekte dünyadaki bütün kentleşmiş alanların ve megapollerin kuşaklar halinde birbirleriyle birleşeceği  ve tek bir şehir oluşturacağı fikrini temsil eden bir tanımdır'

 

İstanbul büyüyor, 1980'de yapılan ilk metropolitan ölçekli İstanbul planına göre kentin coğrafyasının en fazla 5 milyon nüfusu kaldırabileceği yazıyor. O zaman nüfus 4.2 milyon iken bugün ki İstanbul'un nüfusu 16 milyon, 15 yıl sonra ise 25 olması bekleniyor. İstanbul su ihtiyaçlarını karşılayabilmek için Bolu'dan su çekiyor, bir yandan da Trakya'nın bütün suyunu kullanıyor. Şehrin kuzey ormanları hızla tahrip olurken, 3. köprü projesi de İstanbul'un kalan orman ve su havzalarını tehdit ediyor.

 

Medyatekte bulunan 'Ekümenopolis' isimli bu belgeselin DVD'si işte bizi bu gerçeklerle yüzyüze getirirken aynı zamanda bizi bu  konuda düşünmeye itiyor.  Söz konusu belgesel bizleri yıkılmış gecekondu mahallerinden gökdelenlerin tepelerine, Marmaray'ın derinliklerinden 3.köprünün güzergahına, bu uçsuz bucaksız şehirde uzun bir yolculuğa çıkarıyor. Değişik mesleklerden ve sosyal gruplardan insanların bakış açılarıyla, yaşadığımız şehrin geçirdiği değişimi biraz daha sorgulamamız hedefleniyor.

 

Medyateğimizin daimi ziyaretçilerden, okulumuz idari ve öğrenci işlerinden sorumlu  Dilek Kalmaz'ın bu belgesel hakkındaki görüşlerine yer veriyoruz...

 

'EKÜMENOPOLİS'i ilk seyredişim bir gece vakti saat 21.45 civarı ailem ile idi. Oğlum ve eşim de aynı heyecan ve tedirginlik içerisinde bir solukta izledik bu belgeseli. Her bir sahnesinde yaşadığımız şehrin ne kadar yorulduğunu ve ne kadar da tahrip olduğunu gördükçe ertesi güne bu keşmekeşin acaba neresinde ne yaşayacağım endişesi ile yatağa girdiğimi anımsıyorum. Bizim dışımızda ne hayatlar, ne zor yaşam koşulları ve de binlerce kaos mevcut.


Bu belgesel İstanbul'un hikayesi olmakla beraber esasında Türkiye'nin de hikayesi. İçinden tünel geçen ve bir noktadan diğerine en hızlı şekilde ulaşmaya adanmış, çirkin gri mimarinin her tarafı sardığı, şehir yaşamının temeli olan insanların yaşam kalitesinin giderek düştüğü, şehir arazilerinin yeni rant alanları açarak kaynak dağıtımı için kullandığı, ormanlık arazilerin ve su kaynaklarının giderek azaldığı bu şehircilik modeli, insan yaşamının her alanına da sirayet ediyor, onu baskı altına alıyor.


Şehircilik sadece daha fazla gökdelen, bina  dikmek değil. Kamu yönetiminin amacı eldeki tüm kaynak ve imkanlarla insanlığın mutlu olma olasılıklarını ve imkanlarını arttırmak, ona daha fazla özgürlük ve fırsat eşitliği vermek, onu sosyal olarak desteklemek ve üretici gücünün ortaya çıkmasını sağlamak olmalıdır.

 

Biraz düşününce son bölümde gösterilen tüm planlamaların (Ayazma, Emek Sineması, 3.Köprü, Haydarpaşa vs.)  hayata geçirilme sürecinde olmaları, ekolojik ve kültürel kaos açısından öngörülen senaryoların birer birer gerçekleştiğini gösteriyor malesef bizlere.

 

İnsanların, içinde yaşadıkları şehrin bütününü gözlemlemeleri ve bilinçlenmeleri amacı ile yapılmış güzel bir belgesel. Bizim kendi kendimize bir çözüm bulmamız pek olası değil gibi, gelecek neslin çevre bilinci ile yetiştirilmesi biz eğitimcilere düşen en büyük görev sanırım.'

 

Bu belgesel projesi hakkında daha fazla bilgi almak için buraya tıklayınız.

 

İstanbul'un geçirdiği kentsel değişimler hakkında daha fazla bilgi için, medyateğimizde bulunan diğer belgelere de göz atabilirsiniz.

 

5e86ec5f-fe17-4343-a324-6ec8f65ac289-1.jpg

Kolektif, İstanbul : Müstesna Şehrin İstisna Hali, Sel Yayıncılık, 2013, 239 s.


 

couverture1177.jpg

 

Collectif, Istanbul : ses mille et une vies, in Courrier International 1177, 23 mai 2013, pp. 38-50

Partager cet article
Repost0
1 juillet 2013 1 01 /07 /juillet /2013 08:00

On pourrait penser que son charme commence à être éculé, mais c'est sans véritable surprise que Le fabuleux destin d'Amélie Poulain reste le film le plus emprunté cette année :


Le fabuleux destin d'Amélie Poulain / Amelie  (2001)

Amélie, une jeune serveuse dans un bar de Montmartre, passe son temps à observer les gens et à laisser son imagination divaguer. Elle s'est fixé un but : faire le bien de ceux qui l'entourent. Elle invente alors des stratagèmes pour intervenir incognito dans leur existence. Cette quête du bonheur amène Amélie à faire la connaissance de Nino Quincampoix, un étrange "prince charmant".

Paris’te garsonluk yaparak, kendine özgü bir dünyada yaşayan saf, çekingen ve masum bir kızdır Amelie. Annesinin beklenmedik ölümü, babasının soğuk tavırları ve yaşadığı travmalar sonucu, sevimli ve boş şeylerle uğraşarak kendisine eğlence yaratmaya çalışsa da aslında hayatı sıkıcı bulduğu için kendisini son derece yalnız hissetmektedir.

 

http://img259.imageshack.us/img259/6452/amele.jpg

 

Amélie est cependant talonnée de peu par une nouveauté qui a beaucoup plu chez les élèves qui se sont rapidement passé le mot :

 

Ma première fois / İlk Aşkım  (2011)

Zachary a 20 ans. Sombre et indépendant, il collectionne les conquêtes amoureuses et les échecs scolaires. Sarah a 18 ans. Première de la classe, fragile, elle comble ses manques affectifs grâce à une maîtrise parfaite de sa vie....
En başlarda birbirlerinden hoşlanmayan 18 yaşındaki Sarah ile 20 yaşındaki Zachary birbirlerine aşık olurlar. Ancak farklı iki aileden geliyor olmaları ve Zachary’nin okulda yaşadığı problemler aşklarının önünde bir engel olarak belirir. Engellere rağmen gelişen bu ilk aşk hayatlarında derin bir iz bırakacaktır.

 

http://filmfullizlehd.com/f/ilk-askim-izle.jpg

 

Puis suivent, ex aequo  :

 

Coco avant Chanel / Coco Chanel'den Önce  (2008)

C'est l'histoire de Coco Chanel, qui incarna la femme moderne avant de l'inventer.

Yetimhanede başlayıp, kabare şarkıcılığına uzanan daha sonra da dünyanın en önemli modacısı olma yolunda ilerleyen, masal gibi bir hayat.
Gerçek adı Gabriella Chanel olan Coco Chanel ’in Paris’e taşınmadan ve ünlü olmadan önceki yaşamından kesitleri sergileniyor.

 

http://i.radikal.com.tr/GaleriHaber/2009/11/03/fft22_mf282973.Jpeg 

  Ensemble c'est tout / Bir Aradayız, Hepsi Bu  (2007)

Fuyant sa famille, Camille fait des ménages le soir dans les bureaux et dessine à ses heures perdues.
Philibert, un jeune aristocrate ruiné, féru d'histoire, émotif et solitaire, l'accueille dans le grand appartement que possède sa famille. Franck est cuisinier, viril et tendre, il aime infiniment sa grand-mère,
Paulette, une vieille dame fragile et drôle qui l'a élevé.
Leurs doutes, leurs chagrins, c'est ensemble qu'ils vont apprendre à les adoucir, pour avancer, réaliser leurs rêves.
 Genç bir kadın olan Camille, Philibert ve Franck adlı iki komşusuyla dost olur, rahat ve huzur bulmak için onların evine yerleşir. Birbirlerine zıt olan bu üç karakter, uyum içinde hayatın tadını yakalarlar. Tartışmaların ve barışmaların ötesinde, “bir arada” olmanın keyfi onları daha güçlü kılar. Derken, inatçı ve dünya tatlısı olan Franck’ın anneannesini de aralarına alırlar.
 

http://www.sinemadafilmizle.com/afis/Bir-Aradayiz-Hepsi-Bu.jpg


Les choristes /
Koro  (2005

En 1948, Clément Mathieu, professeur de musique sans emploi accepte un poste de surveillant dans un internat de rééducation pour mineurs ; le système répressif appliqué par le directeur, Rachin, bouleverse Mathieu. En initiant ces enfants difficiles à la musique et au chant choral, Mathieu parviendra à transformer leur quotidien.

1948 senesinde Clement Mathieu isimli bir müzik öğretmeni çocukları rehabilite etme amaçlı bir yatılı okula müdür olarak atanır. Buradaki baskıcı eğitim ve çocukların umursamaz tavırları başta onu hayalkırıklığına uğratır. Ancak Clement müziğin gücüyle zorlukları aşacağına inanmıştır...

 

http://www.dr.com.tr/pimages/Content/Uploads/ProductImages/374617/e6194813-d40c-457e-afe9-bc3448f8ea5b-1.jpg

 

Le premier jour du reste de ta vie /  Kalan Hayatının İlk Günü  (2007)

Le Premier jour  du reste de ta vie, ou cinq jour s décisifs dans la vie d'une famille de cinq personnes, cinq jours plus importants que d'autres où plus rien ne sera jamais pareil le lendemain.

 Bir tıp öğrencisi olan kahramanımız Albert evinden ayrılır ve büyükbabasıyla küçük bir çatı katında yepyeni bir hayata başlar. Sonrasında ailesiyle bir türlü sonlanmayan çatışmalar içine girer. Annesi ilginç davranışlar sergilerken babasının olanlara karşı tutunduğu umursamaz tavır bütün aile bireylerini etkiler. Son derece dramatik ve etkileyici bu ailenin dramı aslında gerçek hayattan çok da uzak olmayan mesajlar veriyor.

http://cdn-premiere.ladmedia.fr/var/premiere/storage/images/racine/film/le-premier-jour-du-reste-de-ta-vie/11248159-7-fre-FR/le_premier_jour_du_reste_de_ta_vie_fichefilm_imagesfilm.jpg

 

Très appréciés et empruntés également :

 

La môme - Kaldırım serçesi (2007)

De son enfance à sa gloire, de ses victoires à ses blessures, de Belleville à New York, l'exceptionnel parcours d'Edith Piaf : son enfance, sa gloire, ses amis, ses joies et ses peines, ses succès et les drames de sa vie).

Ünlü Fransız şarkıcı Edith Piaf’ın hayatını konu alan Kaldırım Seçesi, şarkıcının çocukluğundan ölümüne kadar olan sürede, başarılarını, özel hayatındaki çöküşleri ve hayalkırıklarını ele alıyor.

 

http://www.dr.com.tr/pimages/Content/Uploads/ProductImages/368345/8ff749d7-bf74-4422-af08-fc05d41bf3db-1.jpg

 

Romeo + Juliette (1996)

Baz Luhrmann a réalisé ce film d'après l'oeuvre de Shakespeare en 1996. Version moderne de l'histoire.

Shakespeare's famous play is updated to the hip modern suburb of Verona still retaining its original dialogue.

 

http://img.clubic.com/photo/00062562.jpg


 L'arnacoeur -  Gönül Avcısı  (2010)

Alex n'a pas un métier comme les autres, il est... briseur de couples professionnel ! Un boulot immoral de prime abord, sauf qu'Alex a une éthique. Son but mais aussi son code d'honneur étant de séparer un couple seulement lorsque la femme est malheureuse. Ces beaux principes ne vont pourtant pas tarder à voler en éclats lorsqu'Alex, aidé par sa sœur et son mari, va devoir séduire Juliette, une riche héritière farouche et indépendante.

Problème : la jeune femme se marie dans dix jours...

Alex ve kız kardeşi ve eşi mutsuz olan çiftlerin ilişkilerini bozan bir şirket yaratmışlardır. Zengin bir çiçekçi adam kendilerini kızının evlenmesine engel olmaları için kiralar.Sorun Alex ' in bunu sadece 10 gün içinde yapması gerekmektedir.çünkü görevi çok karmaşık çift kesinlikle birbirlerine mükemmel ve aşık gibi görünür...

 

http://www.gorselarama.com/gorsel/2011/05/gonul-avcisi-209x300.jpg

 

   La délicatesse -    Aşkın Renkleri  (2011)

Nathalie a tout pour être heureuse. Elle est jeune, belle, et file le parfait amour. La mort accidentelle de son mari va couper son élan. Pendant des années, elle va s'investir dans son travail... Mais subitement, sans qu'elle comprenne vraiment pourquoi, elle embrasse un de ses collègues. Markus, un homme très atypique. S'ensuit alors la valse sentimentale de ce couple hautement improbable qui va susciter interrogation et agressivité au sein de l'entreprise.
Nathalie çok sevdiği kocasını talihsiz bir kaza sonucu kaybeder ve çok uzun süre hayatına karşı cinsten kimseyi almaz, kendisini işine kariyerine verir. Kimseyi sevebileceğine, onun yerine koyabileceğine inanmaz. Fakat bir gün tesadüfen tanıştığı Markus'tan etkilenir. Üstelik Nathalie halen genç ve güzelken, Markus 40'lı yaşlarında göbekli ve kel bir adamdır. Ama sempatik, eğlenceli ve samimi hali Nathalie'yi kendisine çeker. Çevresi Markus gibi sıradan bir adamla birlikte olmasını şaşkınlıkla karşılasa da 3 yıl sonra ilk kez yüreğinde sıcak duygular canlanacaktır.


http://populermevzular.files.wordpress.com/2012/04/askin_renkleri_kapak.jpg

 

The Help -  Gönül Avcısı  (2010) 

Set in Mississippi during the   1960s, Skeeter is a southe rn society girl who returns from college determined to become a writer, but turns her friends' lives -- and a Mississippi town -- upside down when she decides to interview the black women who have spent their lives taking care of prominent southern families. Aibileen, Skeeter's best friend's housekeeper, is the first to open up -- to the dismay of her friends in the tight-knit black community.
Mississippi, Jackson; 1962. Siyah kadınlara, beyaz çocukların bakımında güvenilen ancak gümüşleri parlatma konusunda güvenilmeyen bir dönem.bSkeeter, Aibleen ve Minny… Kimse arkadaş olacaklarına inanmazdı. Her biri başka bir gerçeğin peşindeydi. Ve bir araya geldiklerinde anlatılacak sıra dışı bir hikâyeleri oldu.

 

http://2.bp.blogspot.com/-OxprPeEf6DQ/T_ik5rVAnPI/AAAAAAAAAkk/wwaMi8dAJWM/s1600/714413_detay.jpg


Pamuk Prenses'in Maceraları -  Mirror Mirror: Ayna Ayna Söyle Bana   (2010)

An evil queen steals control of a kingdom and an exiled princess enlists the help of seven resourceful rebels to win back her birthright.
Hollywood starı olan ünlü oyuncu Julia Roberts'da filmde kötü niyetli cadıyı canlandırmıştır.Güzelliği ile gözleri kamaştıran prenses i ise Lily Collins canlandırıyor.Kötü cadı prensesi hapsedip krallığın başına geçiyor.Pamuk  prenses ise tesadüf eseri tanışmış olduğu yedi cüceler ile dost olup tacını geri alabilecekmi? Bilindik pamuk prenses malasallarından tamamen farklı bir filmdir.

 

http://static.idefix.com/cache/0/270/403857

 

Suivent de près ces quelques nouveautés :

   

  Minuit à Paris - Midnight in Paris   (2011)

Un jeune couple d'américains dont le mariage est prévu a l'automne se rend pour quelques jours à Paris. La magie de la capitale ne tarde pas a opérer, tout particulièrement sur le jeune homme amoureux de la ville

qui aspire à une autre vie que la sienne.
This is a romantic comedy set in Paris about a family that goes there because of business, and two young people who are engaged to be married in the fall have experiences there that change their lives. It's about a young man's great love for a city, Paris, and the illusion people have that a life different from theirs would be much better.


http://t2.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcTToIo_PAt0Iq5UKr8Ph9T_tEGep_BnyD2iM_UGG-B0aO1JkfPzt-EfRySN9w  
  Intouchables  Can Dostum (2011)

A la suite d’un accident de parapente, Philippe, riche aristocrate, engage comme aide à domicile Driss, un jeune de banlieue tout juste sorti de prison. Bref la personne la moins adaptée pour le job. Deux univers vont se télescoper, s’apprivoiser, pour donner naissance à une amitié aussi dingue, drôle et forte qu’inattendue.
Zengin bir iş adamı ve aristokrat olan Philippe, yamaç paraşütü yaparken geçirdiği kaza sonrası felç olur ve boynundan aşağısı kullanamaz hale gelir. Driss ise hapishaneden henüz yeni çıkmış bir işsizdir. Philippe 7 gün 24 saat boyunca bakımını üstlenmesi için Driss'i evine yatılı yardımcı olarak alınca ikisinin de dünyası değişecektir. Normal şartlar altında hiçbir zaman yan yana gelmeyecek bu ikili iyisiyle kötüsüyle hayatın tadını beraber çıkarmaya başlarlar.

 

http://tri.acimg.net/r_160_240/b_1_d6d6d6/medias/nmedia/18/89/54/33/20091279.jpg
 My Week with Marilyn   Marilyn ile bir Hafta  (2011)

Colin Clark, an employee of Sir Laurence Olivier's, documents the tense interaction between Olivier and Marilyn Monroe during production of The Prince and the Showgirl.
1956 yılının yazında, 23 yaşında genç bir delikanlı olan Colin Clark, Oxford'da okuduğu bölümü terk ederek, sinema sektörüne girer ve kendisini o sırada çekimlerine başlanan 'The Prince and the Showgirl adlı filmin setinde, en alt kademedeki asistanlardan biri olarak bulur.


http://i.sabah.com.tr/sbh/2012/02/10/Haber/359057104622.jpg

 

The Duchess -  Düşes   (2008)

Set in the late Eighteenth Century, the story follows the life of Georgiana Cavendish, Duchess of Devonshire. While her beauty and fashion made her famous, extravagance and gambling made her infamous. She is married to the cold and much older William Cavendish, the 5th Duke of Devonshire. Despite the Duke's blatant infidelities, Georgiana becomes a fashion icon, a doting mother, a shrewd political operator, and darling of the common people. Reeling from her husband's affair with her best friend, Lady Bess Foster, Georgiana takes on her own lover, the future prime minister Charles Grey, with whom she gives birth to a child in secret, Eliza Courtney.
On sekizinci yüzyıl sonu, çok güzel ve büyüleyici Düşes Georgiana Cavendish, dönemin en etkileyici kadınıdır. Düşesliği güzelliği ve karizmasına borçludur. Ancak yanlış politik hareketler, savurganlık, açgözlülük, kumar ve yaşadığı aşk onun itibarını düşürmüştür. Kendinden yaşça büyük, Devonshire Dükü ile evlenir. Bu evlilikle Georgiana moda ekolü haline gelir. Aynı zamanda kurnaz bir politikacıdır da. Ama Georgiana hala evliliğinde bulamadğı aşkı umutsuzca aramaya devam eder.

 

http://static.idefix.com/cache/0/270/307454


The Other Boleyn Girl -  Boleyn Kızı  (2008)

İki kız kardeş Anne ve Mary Boleyn ailenin gücünü artırmak için hırslı babaları ve amcaları tarafından İngiltere kralını baştan çıkarmaya zorlanırlar. Köy yaşamının basitliğini geride bırakan kızlar saray yaşamının tehlikeli ve korkutucu dünyasına girerler. Kızlar için ailelerini servetini arttırmak için oynadıkları bu küçük oyun kısa zamanda kralın kalbini kazanmak için önce ölümcül bir rekabete sonra bir hayatta kalma savaşına dönüşecektir.

A sumptuous and sensual tale of intrigue, romance and betrayal set against the    backdrop of a defining moment in European history: two beautiful sisters, Anne and Mary Boleyn, driven by the  ir family's blind ambition, compete for the  love of the handsome and passionate King Henry VIII.

 

http://2.bp.blogspot.com/-iOJX4HhBU4c/UCJRsmxo4PI/AAAAAAAABJc/8uSrGx4E4cE/s320/boleyn-k%C4%B1z%C4%B1_50324.jpg

 

Nos 18 ans - Okul kapanınca  (2008)
 Juin 1990, Bordeaux. A quelques jours du bac, un lycéen décide de régler ses comptes avec le professeur le plus vache du lycée. Pas de chance, celui-ci est membre du jury aux oraux ! Pire, il est le père de la jeune inconnue dont notre héros est tombé amoureux au détour d'une soirée...
Liseyi bitirmek üzere olan dört arkadaş Lucas, Alice, Richard ve Maxim için büyük gündür. Şehrin öbür tarafındaki Clemence ve arkadaşları da aynı heyecan içindedir. Bir kaç hafta içinde sınavlarını da vererek lise defterini tamamen kapatacaklardır. Birbirlerini hiç tanımayan bu grup bir partide karşılaşırlar. Lucas ve Clemence gözlerini birbirlerinden alamazlar. Bu heyecanın içinde Lucas telefon numarasını almayı unutur ve onun arkadaşlarından hiçbiri Clemence’i tanımıyordur. Acaba Lucas Clemence’i bulmayı başarabilecek midir?

 

http://t2.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcTqfkZH686Gz5CPu_h1O7yOrahuz69zo2HHuu7CopB8YtLaVDdPpCEF-4Bt

 

Agatha Christie Collection (2006)

Doğu Ekpresi'nde Cinayet / Nil'de Ölüm / Ölüm Oyunu / Ve Ayna Kırıldı

 

http://www.dvdvideo.co.nz/shop/images/universal/Agatha_Christie_Collection.jpg

 

Et enfin, certains titres habituellement en tête de liste continuent à avoir du succès mais s'essoufflent un peu face à la concurrence :

 

Jeux d'enfants -  Cesaretin var mı aşka ?  (2008)

Une vie entière pour se dire "je t'aime". 80 ans pour démarrer une histoire d'amour. Et tout ça à cause d'un jeu. Ou peut-être grâce à un jeu. Sophie et Julien ont défini les règles du jeu. Ils en sont, pour le restant de leurs vies, les arbitres et souvent les victimes. "Cap ou pas cap ?" "Cap ! Bien sûr ! " Ils sont cap de tout : du meilleur comme du pire. Bafouer tous les tabous, défier tous les interdits, braver toutes les autorités, rire, se faire mal. Cap de tout !? sauf, peut-être de s'avouer qu'ils s'aiment.

Annesi kanser ve ölmek üzere olan Julien ve göçmenliğin zorluğu ile başa çıkmaya çalışan Sophie arasında özel bir bağ vardır. Bu bağ oynadıkları cesaret oyunu sayesinde güçlenmektedir. Oyun icabı her biri sırasıyla, diğerine cesaret gerektiren, sınava sütyenle gitmek, okulun en sert çocuğunu tokatlamak gibi, zorlu görevler vermektedir. Zamanla hayatın zorlukları da bu oyunun bir parçası haline gelmektedir. Bu oyun iki arkadaş arasında büyük bir aşkı alevlendirirken aynı şekilde birbirlerine kavuşmalarınada engel olmaktadır.


http://images.allocine.fr/r_160_240/b_1_d6d6d6/medias/nmedia/18/35/10/90/affiche2.jpg

 Persepolis (2008)
Téhéran 1978 : Choyée par des parents modernes et cultivés, Marjane, huit ans,suit avec exaltation les évènements qui vont mener à la révolution et provoquer la chute du régime du Chah. Dans un contexte de plus en plus pénible, sa langue bien pendue et ses positions rebelles deviennent problématiques. Ses parents décident alors de l'envoyer en Autriche pour la protéger. A Vienne, Marjane vit à quatorze ans sa deuxième révolution : l'adolescence, la liberté, les vertiges de l'amour mais aussi l'exil, la solitude et la différence.

Molla Devrimi sırasında yaşananları bir çocuğun gözlerinden anlatan PERSEPOLIS, eğlenceli olmayı başarabilen bir politik animasyon. Şah devriminin yıkılmasının ardından küçük Marjane ve ailesi sevinçle sokaklara dökülürler. Uzun süren sancılı bir dönemin ardından demokratik bir düzenin geleceğine inanan İranlıları karanlık ve zorlu bir dönem beklemektedir.

 http://images.allocine.fr/r_160_240/b_1_d6d6d6/medias/nmedia/18/63/80/43/18761581.jpg

Un de ces films vous intéresse ? Ceux-ci et les autres peuvent encore être empruntés pour tout l'été

jusqu'au 11 juillet...

Partager cet article
Repost0
29 mai 2013 3 29 /05 /mai /2013 00:00

Boris Vian'ın 1947 yılında yayınlanan Günlerin Köpüğü isimli unutulmaz kitabı, fransız sinemacı Michel Gondry tarafından sinemaya uyarlandı. Meraklılarının sabırsızlıkla beklediği bu film sonunda İstanbul sinema salonlarında izleyicileriyle buluştu.

 

http://i.sabah.com.tr/sb/galeri/kultursanat/gunlerin-kopugu-filminden-kareler/01gu_d.jpg

Jazz müziğinin arka fonda olduğu değişik bir atmosferde geçen film, Colin ve Chloé'nin aşk hikayesini şiirsel bir dilde anlatmaktadır, metaforik öğelerle bezeli olan kitabın aslına tamamı ile sadık kalabilmeyi başarabilmiştir yönetmen.

 

Günlerin Köpüğü

 

Boris Vian'ın rengarenk dünyasının ürünü, aşk hikayelerinin en dokunaklılarından biri olan Günlerin Köpüğü ile  hâlâ tanışmadıysanız geç kalmış sayılmazssınız.

 

Bu unutulmaz kitap okulumuz medyateğinin raflarında sizleri beklemektedir!!!

 

http://upload.wikimedia.org/wikipedia/tr/thumb/8/84/Gunlerin_Kopugu_kitap_kapagi_e.jpg/170px-Gunlerin_Kopugu_kitap_kapagi_e.jpg

 

Kendi kendine, çalışmadan yaşayacak kadar paraya (romanın dilinden konuşmak gerekirse dublezona) sahip olan Colin büyük aşkı Chloé ile tanışıp evlenir. Mutlu, güneşli, tasasız hayatları balayı sırasında Chloé’nin ciğerlerine yerleşen bir nilüfer taneciği nedeniyle çöküşe geçecek, insanlar bir haftada 10 yaş yaşlanmaya (gerçek anlamda), evleri hastalıktan başka bir şey düşünmeyen kafalarının içi gibi gittikçe daralmaya, paraları suyunu çektikçe hayatları tüm rengini ve parlaklığını yitirmeye başlayacaktır. Chloé’nin ciğerlerindeki nilüferi iyileştirmenin tek yolu onu sürekli taze çiçeklerle avutmaktır. Ancak Colin’in emekleri yeterli olmaz… Chloé ölür, hastalık süresince gittikçe daralan ve küçülen ev kendi kendini yerle bir eder, sevgilisine iyi bir cenaze töreni bile sağlayacak parası kalmayan Colin günlerini bir nilüferin arada bir görünüp kaybolduğu bir göletin başında, nilüferi vurmaya çalışarak geçirir. Evin tatlı faresiyse kendisini yemesi için bir sokak kedisini ikna edip intihar eder.

 

 

Partager cet article
Repost0
22 octobre 2012 1 22 /10 /octobre /2012 08:00

L'une des actrices françaises les plus célèbres fête aujourd'hui son anniversaire : Catherine Deneuve est née le 22 octobre 1946...

 

A la médiathèque, le Grignotte-Livres va profiter des vacances de Bayram pour revisionner certains grands succès du public et de la critique dans lesquels Catherine Deneuve a joué des rôles tour à tour dramatiques et comiques...

 

Tous les films sont sous-titrés en turc :

 

http://s.excessif.com/mmdia/i/70/7/dernier-metro-cinefr-3645707qoyeb_1735.jpg?v=1

Le dernier métro - Son Metro / François Truffaut / Istanbul : Sander Yayınları - 1980


Histoire d'’amour et d’aventures, située en 1942 à Paris, dans le milieu des acteurs de théâtre, en pleine occupation allemande alors que la zone libre est sur le point d’être envahie.


http://static.lexpress.fr/assets/181/poster_93015.jpg

 

Indochine / Régis Wagnier / as sanat - 1992


Saigon, 1930. Eliane dirige avec son père une plantation d'arbres à caoutchouc. Elle a adopté Camille, une princesse annamite orpheline. Toutes les deux ne vont pas tarder à tomber amoureuses de Jean-Baptiste, un jeune officier de la marine. Au même moment, sur fond de nationalisme ambiant, sont perpétrés les premiers attentats contre les Français...


http://mcdn01.gittigidiyor.net/1259/tn30/12591665_tn30_0.jpg

 

8 femmes - 8 kadın / François Ozon / Palermo Films - 2004

 

Années 1950, une grande demeure bourgeoise, on se prépare à fêter Noël. Cependant, une découverte macabre bouleverse ce jour de fête...le maître de maison est retrouvé mort, assassiné dans son lit, un poignard planté dans le dos. Autour de lui, 8 femmes avec, chacune, un secret jalousement gardé, qu'il faut mettre à jour, car l'une d'entre elles est coupable. Mais qui ?

http://images.allocine.fr/r_160_240/b_1_d6d6d6/medias/nmedia/18/63/80/43/18761581.jpg

 


Persépolis / Vincent Parranaud, d'après la bande-dessinée de Marjane Satrapi  / Tiglon / 2007


Téhéran 1978 : Marjane, huit ans, songe à l'avenir et se rêve en prophète sauvant le monde. Choyée par des parents modernes et cultivés, particulièrement liée à sa grand-mère, elle suit avec exaltation les évènements qui vont mener à la révolution et provoquer la chute du régime du Chah.


http://t2.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcShx8nNKiPyligjd_hIZMgcncWOxtW-E8M0TwqrXB_lFyFGvYb8K77y-n3Y

 

Mes stars et moi - Benim yıldızlarım / Laetitia Colombani / Studio Canal - 2008

 

Passionné par les actrices, Robert est sans doute le fan le plus collant du cinéma français. Agent de service la nuit dans une grande agence artistique, il consacre toutes ses journées à "ses" stars, qu'il suit sans relâche, et dont il n'hésite pas à se mêler de la vie. Réunies sur un même tournage, ses trois actrices préférées découvrent un jour qu'elles ont le même problème... avec le même fan. Elles vont alors décider de s'unir pour lui régler son compte : elles étaient ses idoles... elles vont devenir son pire cauchemar !


http://sinema.hurriyet.com.tr/showimage.aspx?mid=1573

 

Potiche - Kadın isterse / François Ozon / Kanal D - 2010


En 1977, dans une province de la bourgeoisie française, Suzanne Pujol est l’épouse popote et soumise d’un riche industriel Robert Pujol. Il dirige son usine de parapluies d’une main de fer et s’avère aussi désagréable et despote avec ses ouvriers qu’avec ses enfants et sa femme, qu’il prend pour une potiche. À la suite d’une grève et d’une séquestration de son mari, Suzanne se retrouve à la direction de l’usine et se révèle à la surprise générale une femme de tête et d’action. Mais lorsque Robert rentre d’une cure de repos en pleine forme, tout se complique…

Partager cet article
Repost0
15 septembre 2012 6 15 /09 /septembre /2012 08:00

Du 14 septembre au 23 octobre, l’Institut français d’Istanbul propose, en partenariat avec Pera Film, Paris au Présent - Şimdi Paris, un cycle de films de longs et de courts métrages qui fait revisiter, à travers le cinéma, la capitale qui a toujours fait rêver les cinéphiles du monde entier.

 

Tous les films sont en projection libre et sous-titrés en turc

Programme complet et descriptif des films en turc et en anglais

 

8 longs-métrages au programme :

  • "La danse, le ballet de l’Opéra de Paris" (2009, 158’) de Frederick Wiseman
  • "Les chansons d’amour(2006, 95’) de Christophe Honoré
  • "2 Days in Paris"(2006, 96’) de Julie Delp
  • "Changement d’adresse"(2006, 85’) d’Emmanuel Mouret
  • "Andalucia" (2007, 90’) d’Alain Gomis
  • "L’Esquive" (2003, 117’) d’Abdellatif Kechiche
  • "Midnight in Paris" (2011, 94’) de Woody Allen
  • "Paris" (2008, 130’) de Cédric Klapisch

Parmi cette sélection, si vous n'êtes pas disponibles sur l'horaire proposé, 3 films sont disponibles en DVD à la médiathèque :

  • "L’Esquive" (2003, 117’) d’Abdellatif Kechiche
  • "Midnight in Paris" (2011, 94’) de Woody Allen
  • "Paris" (2008, 130’) de Cédric Klapisch
L'esquive - Kaçırma

Yönetmen: Abdellatif Kechiche
Oyuncular:Osman Elkharraz, Sara Forestier, Sabrina Ouazani 


Dans une cité HLM de banlieue, afin d'approcher et de déclarer sa flamme à la belle Lydia, qui répète pour l'école la pièce de Marivaux "Le jeu de l'amour et du hasard", Krimo a l'idée de prendre la place de son partenaire dans le rôle d'Arlequin. Mais l'astucieuse manoeuvre vire au désastre devant l'ampleur du texte et du travail exigé.


15 yaşındaki Krimo, annesi ile birlikte Saint Deniş mahallesinde yaşamaktadır. Deli dolu Lydia’ya olan aşkını itiraf etmek ama bunu yaparken rezil olmak da istememektedir. Öğrencilerin hazırladığı tiyatro oyunu “Les jeux de l'Amour et du hasard”daki (Aşk ve Şans Oyunları) Arlecchino karakterini canlandırarak Lydia ile karşı karşıya sahne almaya karar verir. Genç yaştaki bu öğrenciler, Marivaux’nun diline ayak uydurmaya çalışırlar. Bir yandan komik bir yandan da hüzünlü olan film vahşi olduğu kadar da çarpıcı. Filmin, 2005 yılından dört adet Cesar Ödülü bulunuyor: En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Senaryo ve En Çok Gelecek Vaadeden Kadın Oyuncu.

Paris
Yönetmen: Cédric Klapisch
Oyuncular:Juliette Binoche, Romain Duris, Fabrice Luchini

C'est l'histoire d'un Parisien qui est malade et qui se demande s'il va mourir. Son état lui donne un regard neuf et différent sur tous les gens qu'il croise. Le fait d'envisager la mort met soudainement en valeur la vie, la vie des autres et celle de la ville toute entière. Des maraîchers, une boulangère, une assistante sociale, un danseur, un architecte, un SDF, un prof de fac, une mannequin, un clandestin camerounais... Tous ces gens, que tout oppose, se retrouvent réunis dans cette ville et dans ce film.


Pierre, Paris’in gece kulüplerinde yaptığı performanslarla ünlü, başarılı bir dansçıdır. Bir gün sağlık kontrolünde ciddi bir kalp sorunu olduğunu öğrenir. Doktoru, sağlık durumunun, mesleğinin fiziksel zorluğuna ve ağırlığına uygun olmadığını, çalışmaya devam ettiği takdirde hayati risk taşıyacağını söyler. Durum böyle olunca Pierre, hayatını baştan yaratmak zorundadır. Gelecek ve ölümlülük hakkında düşündüğü bir anda, yalnız bir anne olan, sosyal hizmet görevlisi kızkardeşi Élise’den yardım ister. Élise de bir takım hayat değişiklikleri geçirmektedir. Yalnız olmaktan artık sıkılmış; açık hava pazarında meyve sebze satan manav Jean’a ilgi duymaya başlamıştır.

Midnight in Paris - Paris’te Gece Yarısı

Yönetmen: Woody Allen
Oyuncular:Owen Wilson, Rachel McAdams, Kathy Bates, Marion Cotillard 

 


Un jeune couple d'américains dont le mariage est prévu a l'automne se rend pour quelques jours à Paris. La magie de la capitale ne tarde pas a opérer, tout particulièrement sur le jeune homme amoureux de la ville qui aspire à une autre vie que la sienne.


Bir senarist olan Gil, Paris’in dar sokaklarında, aklı bir karış havada dolanırken, kendini en harika fantazisinin içinde bulur. Finansal açıdan doyum sağlasa da manevi olarak yetersiz bulduğu Hollywood kariyerine ara veren Gil, maddiyatçı nişanlısı ve nişanlısının anne babası ile Paris’te vakit geçirmektedir. Aklından geçen yegane şey sinema piyasasından uzaklaşıp, Paris’e taşınmak ve burada uzun süredir bitirmeyi hayal ettiği romanını yazmaktır. Neden sonra, bir gece yarısı tesadüfü Gil’i Scott ve Zelda Fitzgerald, Picasso, Dali ve son derece hararetli Ernest Hemingway’in gösterişli 1920li yıllar dünyasında bulur. Hemingway, Gil’in kitabının taslağını Gertrude Stein’a göstereceğine söz verir. Gil her sabah, gündelik normal hayatına uyanır ve gece oldu mu şaşalı Paris hayal dünyasına geri döner.  Stein’ın fikrini alma sözü verir. Paris’te Gece Yarısı’nda şehir Woody Allen’ın romantik dokunuşuyla ışıldıyor. Hayal Dünyasının Sineması’na girmeyi kesinlikle hak eden bir film.

Partager cet article
Repost0
14 septembre 2012 5 14 /09 /septembre /2012 08:00

Ce week-end, vous pouvez aller voir le film d’animation Le Tableau, du réalisateur français Jean-François Laguionie, sorti en France en novembre 2011 : un film qui plaira à tous les amoureux de la peinture en narrant les aventures de plusieurs personnages d'un tableau inachevé qui sortent de leur tableau et partent à la recherche du peintre.

 

Site officiel du film : http://www.letableau-lefilm.fr/

 

http://www.lepetitjournal.com/images/stories/2012/09/zaffiche.jpg
- Côté européen : Cinemaximum Istinyepark, İstinye Bayırı Cad. İstinye
Nişantaşı Citylife Citys AVM, Teşvikiye Caddesi No: 162
- Côté asiatique : Altunizade Capitol Spectrum, Mahir İz cad. No: 4 Altunizade Üsküdar / İstanbul

 

et... très certainement bientôt à la médiathèque !

 

----

 

Information trouvée dans la rubrique Culture du Petit Journal d'Istanbul

 

Partager cet article
Repost0
27 décembre 2011 2 27 /12 /décembre /2011 09:00

Le 27 décembre 1948 naissait Gérard Depardieu, l'un des plus célèbres acteurs français. Incontournable, il a tourné dans de très nombreux films joué dans des registres très différents...

 

Le Grignotte-Livres a farfouillé dans les DVD de la médiathèque et s'est vite rendu compte que quelque soit le genre de film recherché, Gérard Depardieu se taillait la part du lion en apparaissant dans de nombreux films...

 

Des adaptations de la littérature classique ou des oeuvres à intérêt historique :

 

cyrano_de_bergerac.jpg   germinal.gif  vatel.jpg 

tous-les-matins-du-monde.jpg  dantonver6ya5.jpg

 

Des drames :

 

dermetro.jpg   dvd-uranus.jpg   camille-claudel-1467_L.jpg

 

Des comédies dramatiques pleines de bons sentiments  :

 

rwiao1.jpg  La-Tete-En-Friche_fichefilm_imagesfilm.jpg  Santor.jpg

 

Du divertissement grand public :

 

disco.jpg  potiche.jpg  15403_2.jpg  timpelbach.jpg  inspector-bellamy.jpg

 

et bien sûr, les adaptations d'Astérix :

 

cesar.jpg  cleopatre.jpgolympiques.jpg

Partager cet article
Repost0
6 octobre 2011 4 06 /10 /octobre /2011 09:38

Créé en 1986 par la Ville de Brive, le Prix de la langue française récompense l’oeuvre d’une personnalité du monde littéraire, artistique ou scientifique qui a contribué, de façon importante, par le style de ses ouvrages ou son action, à illustrer la qualité et la beauté de la langue française.

Emmanuel Carrère a été désigné mercredi 5 octobre lauréat du Prix de la langue française 2011. 

 

Découvrez à la médiathèque son film La moustache - Bıyık, adapté de son roman du même nom...

 

images.jpg

C'est l'histoire d'un homme qui se rase la moustache un jour pour casser un peu la routine de son couple. Le souci c'est que personne ne remarque ce changement. Pas même sa femme. On nage en pleine paranoïa. Entre farce collective, complot et folie, le doute commence alors à s'installer chez Marc.

 

DVD
CAR

M

Partager cet article
Repost0

Le Grignotte Livres

  • : Le blog de Grignotte-livres
  • : Ancien blog de la médiathèque du Lycée Sainte Pulchérie.
  • Contact

Recherche

Les Grignottes Liens