10 Kasım Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 80.ölüm yıldönümünde kendisini saygı, sevgi ve özlem ile onun hakkında okuyarak ve yaptıklarını daha iyi öğrenerek andık...
11.sınıflar Türkçe derslerinde öğretmenleriyle beraber Atatürk Köşesini ve buradaki kitapları keşfettikleri bir çalışma gerçekleştirdiler.
Öğrencilerimiz, Atatürk hakkındaki kitaplar ve elimizdeki Nutuk kitaplarından Atatürk ile ilgili pasajları seçip yorumladılar.
Kimisi Ata'mızın liderlik özelliklerine, kimisi eğitime, kadınların toplumdaki yerinin önemine gösterdiği hassasiyet ile ilgili bölümler seçerken bazı öğrencilerimiz de Nutuk'ta yer alan Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna dair bölümlere odaklandılar.
Bu anlamlı haftada, böyle anlamlı bir çalışma sayesinde öğrencilerimizin Atatürk ve değerleri hakkında daha fazla bilgi sahibi olduklarına inanıyoruz.
Emeği geçen öğrenci ve öğretmenlerimize teşekkür ediyoruz. Öğrencilerin bu medytatek çalışmasından örneklerle zenginleştirilen kitap seçkimizi medyateğin giriş katında ziyaret edebilirsiniz.
idil (11D)
‘’Ankara Öğretmen Okulu’ndaki kongreye, kan gövdeyi götürürken, 40’ı kadın 180 eğitimci katıldı. Aslında 12 gün sürmesi planlanmıştı ama, Yunan taarruzu başlayınca bir hafta tutuldu. Mustafa Kemal savaşın o en kritik döneminde bir günlüğüne cepheden ayrıldı,’’cahillikle savaş düşmanla savaştan daha az önemli değildir.’’dedi. Ankara’ya geldi ve kongrenin açılış konuşmasını yaptı.’’ ( Mustafa Kemal, Yılmaz Özdil, Kırmızı Kedi yayınevi, sayfa 164)
Bu bölümü seçmemin sebebi Atatürk’ün eğitime verdiği önemi anlatması. Bir lider olarak ülkenin temelini oluşturan eğitime desteğini vermek için cepheden ayrılmayı bile göze almış. Genelde askeri liderlerde eğitime verilen değeri çok fazla görmeyiz. Fakat Atatürk eğitimli bir halka sahip olmanın savaşı kazanmak kadar önemli olduğunu belirtmiştir.
(Mustafa Kemal, Yılmaz Özdil, Kırmızı Kedi yayınevi, sayfa 153)
Almoş (11D)
Devrim Tarihi ve Toplumbilim Açısından Atatürk, Derleyen Emre Kongar, Remzi Kitabevi, s.195
“Aslında Atatürk, hep bir <<görev>> lideri olmuştur. Önce, İmparatorluğu ıslah etmek, sonra düşmana karşı savaşmak, daha sonra işgalci düşmanı ülkeden kovmak, Cumhuriyet’i ilan ederek, yeni bir devlet üretmek, en sonunda da yeni bir toplum yaratmak hep onun belli bir sıra içinde ve gerçekçiliğine uygun olarak yüklendiği <<görev>>lerdi.”
Bu bölümü, Atatürk’ün başladığı her görevi başarıyla bitirmesi ve eşi benzeri olmayan azmini vurgulamak için seçtim:
Alp (11C)
Yurdakul Yurdakul - Atatürk’ten Hiç Yayınlanmamış Anılar
Makbule Hanım’ın Atatürk’ün çocukluğundan bahsettiği bir bölüm:
“ Bir gün yoğurt yerken ağabeyimle aramızda kavga çıktı. Ağabeyim sinirlenip kafamı yoğurt tasının içine sokmuştu. Sonra da katıla katıla gülüşmüştük. Annem ağabeyim Mustafa’yı çok severdi. Belki ilk çocuğu olduğundan, belki de iki kızına karşılık bir oğlu olduğu için ağabeyime çok düşkündü. Ona bir şey olacak, ona bir şey söylenecek diye aklı çıkardı. Ağabeyim de annemi çok sever ve sayardı. Ağabeyim küçükken de çok temiz giyinmeyi isterdi. Her çocukla konuşmaz, çocukların haşin davranışlarına, saban taşı atma, çelme takma gibi oyunlarına hiç iltifat etmezdi. Böyle oyunlara çağrıldığında, onları gayet kibar bir şekilde geri çevirirdi. Sokakta iki eli cebinde ve başı dik yürürdü. Herkesin dikkatini çekmekle beraber, sıkılgan bir çocuktu. Kendisi, daha rüştiye mektebinde (15-16 yaşında) iken, Selanik eşrafından Evranoszadeler’in oğluna ve komşumuz Şevki Paşa’nın kızına ders verirdi.”
Batu (11B)
“Atatürk, Bir Milletin Yeniden Doğuşu” Lord Kinross
“Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı topraklara zincirle bağlı kaldıkça öbür yarısı göklere yükselebilsin? Şüphe yok; ilerici adımlar, dediğim gibi iki cins tarafından, birlikte, arkadaşça atılmalı, yenilik ve ilerleme düzeyinde aşamalar beraber geçilmelidir. Böyle olursa devrim başarıya ulaşır.”
Damla (11B)
Nutuk/ Sayfa 597/ Kemal Atatürk
“Biz her araçtan, yalnız ve ancak bir bakış açısından yararlanırız. O bakış açışı şudur: Türk ulusunu, uygar dünyada hak ettiği yere yükseltmek ve Türk Cumhuriyeti’ni sarsılmaz temelleri üzerinde,her gün daha çok güçlendirmek… ve bunun için de zorbalık düşüncesini öldürmek. “
Yiğit Ali 11/A
Mustafa Kemal Atatürk-Nutuk-Sayfa:33-T.C. Kültür Bakanlığı Atatürk Dizisi
“Bir ulus, varlığını ve bağımsızlığını korumayı düşünebilen girişim ve özveriyi yaptıktan sonra başarılı olabilir. Ya başaramazsa demek, o ulusu ölmüş saymak demektir. Öyle ise, ulus yaşadıkça ve özverili girişimlerini sürdürdükçe başarısızlık söz konusu olamaz.”
Dilay 11/A
Sarı Zeybek, Atatürk’ün Son 300 Günü-Can Dündar-sayfa 212
“Hayatına kastedilmemesi için icabına canımızı fedaya azmetmiş olduğumuz büyük Atatürk, gözümüzün önünde güpegündüz fani hayata veda edip gidiyor, herkes ellerini kavuşturmuş, büyük bir acz içinde tazimkârane bir vaziyet almış duruyor ve kimsenin elinden bir şey yapmak gelmiyordu[…]Bir ara Hasan Rıza dayanamadı, büyük bir teessür içinde bana, ‘Kılıç bak, koca bir tarih göçüyor,’ dedi. Saat tam 9’u 5 geçiyordu.”
Elif 11A
Atatürk-Resim ve Heykel-Gültekin Elibal-sayfa 158
'Atatürk’ün o savaşlı hayatı içinde, Türk resminin akımlarını bilmemesi kadar doğal bir şey olamazdı. Ama O’nun müzeleri saatlerce gezip, açıklamaları can kulağıyla dinlemesi, ileri görüşlü bir devlet adamında olması gereken yapıcılığın ve geniş görüşlülüğün tam bir örneğini vermiş oldu.'